Tag: Uncategorized

Bursa göç müzesine sanal ziyaret imkanı

Bursa Göç Tarihi Müzesi, Bursa’da Büyükşehir Belediyesi tarafından şehrin göç tarihini incelemek ve canlandırmak üzere 2014’te ziyarete açılan müzedir.

Merinos Parkı içindeki Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nin ikinci katındadır. Ücretsiz ziyaret edilebilen müzeyi 3 Boyut Medya ile oturduğunuz yerden gezebilirsiniz.

Müzede Türklerin Anadolu’ya göçünden, Bursa şehrinin Osmanlılar tarafından fethi, Osmanlı’nın Balkanlara doğru yurt tutmasına kadar tarihsel süreç ile ilgili bilgilendirme ve Balkanlardan, Kafkaslardan, Kırım ve civarından geri Anadolu’ya göç sürecine ilişkin canlandırma ve objeler yer alır. Balkanlardan göç tren canlandırmasıyla, Kafkaslardan göçü kağnı ve at arabasıyla, Kırım’dan göçü vapur canlandırması ile anlatılır.

9 bölümden oluşan müzedeki koleksiyonların büyük bölümü Şinasi Çelikkol’dan temin edilmiştir.

Müze bölümleri şöyledir;

1.Tarih öncesi ve İlk çağ Bursa yerleşimleri
2.Bursa şehrinin kuruluşu
3.Bursa’nın fethi ve Türkmen yerleşimleri
4.Balkanların fethi ve kurulan Osmanlı uygarlığı
5.Balkanlar’dan Bursa’ya göç
6.Mübadele göçleri
7.Kafkas göçleri
8.Tatar Türkleri’nin Kırım’dan göçleri
9.”Bursa tek kökten doğan ulu bir çınarın dallarıdır”

=> Göç müzesini 360 derece oturduğunuz yerden gezmek için tıklayınız…

Bursa Ulucamii’den kuş bakışı

3 Boyut Medya olarak sizi oturduğunuz yerden Ulucamii minaresine götüreceğiz.

Özel izin ile 110 basamak tırmanarak çıktığımız Bursa ulucamii minaresini sizler için 360 derece görüntüledik. Başını hangi yöne çevirirseniz Osmanlı mirasını görebileceğiniz minarenin bir tarafında Osmanlı Devleti’nin Kurucusu Osmangazi’yi ve Orhangazi’yi bir yanda Pirinç Hanı, Koza Hanı, Eskişehir Hanı, Kapalı Çarşı’yı, Uzun Çarşı’yı görebilirsiniz. Belkide hergün önünden ya da içinden geçtiğiniz bu yerlere şimdi oturduğunuz yerden yukarıdan bakmaya hazırsanız, çayınızı, kahvenizi alın ve manzaranın tadını çıkarın.

Uyarı; Siyah- beyaz olan yerler henüz yüklenme aşamasındadır.
Sanal tur uygulamasının yüklenmesi internet bağlantı hızınıza bağlıdır.
Bursa Ulucamii minaresine çıkmak için TIKLAYINIZ…

Bilbord reklamlarında sanal tur kullanımı

Gelişen teknoloji her sektör için yeni bir yatırım alanı, yeni bir tanıtım şekli, yeni bir kolaylık demek.
Eskiden sektörde yeni bir iş yapıldığında, yeni bir ev, yeni özel okul vs. açıldığında tanıtımını en iyi şekilde yapmak için milyarlarca para harcanması gerekiyordu. Sırf insanlar gelip görsün diye! Ama yine de istenilen etki sağlanamazdı.
Çünkü kimisi evinden çıkmaya üşenirdi, kimisi gidip ne göreceğini bilmediği için kuşku ile bakardı, kimisi evine uzak, gitsem ne bulacağım en iyisi gitmemek diye düşünür gitmezdi. Yapılan yatırımlar ise sadece gazete ve dergi sayfalarında arşiv, bilbordlarda çöp olurdu. Olan da firmanın bütçesine olurdu.
Ancak artık gelişen teknoloji ile birlikte işletmeler, müşterine evlerinden çıkmadan projelerini gösterebilme fırsatı sağlıyor.
Çocuğunu özel okula yazdırmak isteyen bir veli, evinde bilgisayarından özel okulları sanal tur uygulaması ile gezip görebiliyor.
Daire alacak bir kişi, merak ettiği yapıların örnek dairelerini, sanal tur uygulaması ile ziyaret edip, inceleyebiliyor.
Farklı bir şehirde eğitim alacak bir öğrencinin velisi, gideceği şehirde atalanmadan, internet üzerinden yurtları gezip inceleyebiliyor, gideceği yere karar veripte gidiyor.
Yine tatil köyleri, spor salonları, restoranlar, cafeler, eğlence yerleri de bu şekilde. İnsanlar merak ettikleri yerleri, sanal tur uygulaması ile gezip görebiliyor, tercihlerini de ona göre yapıyor.
Sosyal anketimiz sonuçları incelendiğinde, insanlar üzerinde sanal tur uygulamasının etkisinin az olmadığını, tercih etmelerinde önemli bir unsur olduğunu gösteriyor.
Çünkü gideceği yeri istediği gibi incelediği zaman içini güven duygusu kaplar. Fotoğraflar insanlar üzerinde çok etkili olamazken sanal tur uygulaması kişilere güven aşılar.
Şimdi gelelim reklam çalışmaları daha etkili hale getirmeye.
Gazete, dergi, şehir için bilbordlar da yaptığınız reklamları nasıl daha etkili şekilde kullanabilirsiniz ?
Cevabı yine sanal tur uygulaması.
Gazete, dergi, bilbord vs gibi reklam sahalarında yaptığınız çalışmalar belki çok fazla kitleye ulaşıyor olabilir, ancak kaç kişiyi bu reklamlar ile işletmenize çekebiliyorsunuz?
Gazete reklamını gören bir kişi sıcak bir havada ben gidip şu örnek daireye bakıp geleyim der mi?
Bu sahalarda yapacağınız reklam çalışmalarına, ek olarak bir satır yazı ekleyerek reklamınızı daha etkili, daha merak edilir hale getirmiş olursunuz.
Örnek verirsek, inşaat sektöründe projeler üreten bir firma, yaptığı dairelerin reklam tanıtımında sanal tur uygulamasını vurgulamazsa insanlar reklam çalışmalasını görür ama gitmeye üşendiği için gidip görmez. Ancak reklam çalışmasında örnek dairenin;
“sanal tur uygulaması için; xxxfirması.com/sanaltur adresini ziyaret ediniz” diye bir adres vurgulandığında kişiler de merak duygusu uyandıracaktır. Çünkü kolaylıkla daireyi gezebilecek, inceleyebilecek bu sadece fikir edinecektir. Bu yolla reklamınız daha geniş kitleler tarafından sahiplenecek, sizi tercih eden insan sayısı çoğalacaktır.
Unutayın; çok şık, çok kaliteli, çok tarz yerler yapabilir, ödüllü projeler üretebilirsiniz. Bunları müşterilerinize gösteremediğiniz taktirde, insanların gözünde o projeler yoktur.

 

Y kuşağı ve dijital pazarlama

Merhaba,

Sizinle bu sefer, y kuşağı ve değişen pazarlama sistemleri üzerine bir yazı paylaşmak istiyorum. Yani sosyal medya öncesi pazarlama ile şimdi günümüz pazarlamadan bahsetmek istiyorum. Umarım keyif alırsınız.
Dünya son 10 senede şimdiye kadar görülmemiş bir hızla gelişti ve değişti. Ebeveynlerimiz; “Bizim zamanımızda tek bir kanal vardı. Trt. O da günün belirli saatlerinde açık olurdu.” dediğini çok duymuşsunuzdur. Haklılar. Ama artık onunla övünme zamanı değil. Devir, hız devri. Bugün yaptığınız bir yatırımı dijital, sanal ortamda çok kısa süre de parlatıp bir yıldız haline getirebilirsiniz. Aynı şekilde çok iyi bir fikri, dijital medyayı kullanmayı gerek görmeyip, ya da doğru kullanmayıp, çöpe atabilirsiniz.
Unutmayalım ki; Dönem, internet dönemi. Hız dönemi. Neredeyse her ay dizilerdeki oyuncuların elindeki telefon değişiyor. Her ay bir telefon firması, büyük dizilere son çıkardığı telefon modeli tanıtımı için sponsor oluyor. Sanal alem üzerinden her an, onlarca reklama maruz kalıyoruz.
Bir nesil düşünün ki, elinde telefon ile nefes alabilen, elinden telefonunu, tabletini ve bilgisayarını alınca nefessiz kalıyormuş gibi hissediyor. Gelişen teknoloji, genç nesli bu konuma getirdi. Artık herkes yolda yürürken elinde telefon başı aşağı eğik halde yürür oldu. Yolda telefona bakmaktan düşen kaç kişi gördüm size anlatamam. Dünyada -içine beni de alan- ‘y kuşağı’ diye adlandırılan bir nesil oluştu. 1980’lerin başı ile günümüz kuşağı olarak adlandırılan bu kuşak, artık teknolojiyi yenilik olarak görmekten çıkmış durumda. O gençler, artık teknolojiyi hayatlarının bir parçası, olmazsa olmazı olarak görüyor.
Fatoş Karahasan’ın yazdığı ‘Taşlar yerinden oynarken, dijital pazarlamanın kuralları’ adlı kitabından bir alıntı yapayım. Bu dünyada sanal alemin ne kadar hızla geliştiğinin bir göstergesi.
Dünya Düzdür kitabının yazarı Thomas Friedman son yıllarda meydana gelen sosyal değişimleri şu esprili paragraf ile dile getirmiş;
“Facebook ortada yoktu. Twitter bir kuş sesiydi ( twitter’ın sözlük anlamı, kuş sesidir.), bulut gökyüzündeydi. 4G bir park yeriydi. Linkedin bir hapishane, aplikasyon okul başvuru formu, Skype pek çok kişi için yanlış yazılmış bir sözcüktü. Son altı yılda hepsi değişti.”
Y kuşağı artık hızlı olmak istiyor. Birileri kendileri için konuşsun, plan yapsın, onu bir şeye zorlasın istemiyor. Y kuşağı gelişen teknolojiyi özgürlük olarak görüyor ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına ciddi tepkiler veriyor. Şimdi düşünün, bir firmanız var ve marka olmak istiyorsunuz. Ancak y kuşağının dikkatini çekecek hiçbir çalışma yapmıyorsunuz. Pazarlama metodu olarak, gazetede, dergi ve televizyon olarak görüyorsunuz. O halde siz kaybetmeye mahkum haldesinizdir. Bugün olmasa da gelecek 10 sene içerisinde hazırlıklı olun, firmanız yok olma aşamasına gelecek. Çünkü y kuşağı, kendilerini anlayan, yaşamlarına katkıda bulunacak değerler sunmayan ve ihtiyaçlarını karşılayacak hizmetler sağlamayan kişi, kuruluş ve markadan uzak duruyor. Ünlü yazar, Kit Yarrow ve Jayne O’Donnell, y kuşağının en belirgin özelliğini hız güç ve kendine güven olarak tanımlıyor. İstedikleri şeylere kolay erişebilmek istiyorlar.
Şimdi marka olarak düşünün, y kuşağı için ne kadar varsınız? Geleceği belirleyecek olan grup sizi ne kadar tanıyor. Verecek cevabınız yoksa, üzgünüm kaybetmek üzeresiniz. Rakipleriniz onlarla buluşup ilerlemeden koşmaya başlamalısınız. İlk iş olarak firmanıza uygun sosyal medyada yoğunlaşın. Facebook, Twitter, İnstagram, Youtube, Foursquare, Swarm, Linkedin, Pinterest, Behance, Tumblr vs hangi sosyal medyanın size ve ürününüze daha iyi tanıtım imkanı sağlayacağını araştırın. İnsanlar sizin hakkınızda nerede daha çok konuşur, yorum yapar bunları hesaplayın. Unutmayın dijital dünyada artık hedef kitleniz, sizin söylediklerinize inanmayı bırakın, dinlemeyi bıraktı. Artık onlar için önemli olan kendine benzeyen kişilerin, yaptıkları paylaşım ve yorumlar. Değerlendirmeler. Artık markanızı insanlaştırın. Sosyal medyada daha çok insan ile konuşun. Size sorular sormalarını sağlayın. Unutmayın ki; sizi konuşmaya değer bulanlar sizi tercih ederler.
Mesela cafe restoran sahibi iseniz, Facebook, Swarm, yanında Twitter hesabınız olsun. Oradan insanlar ile konuşun. Müşterileriniz, Facebook ve Swarm da yer bildirimi yaparken, sadece markanızın adından bahsetmesin. Onlara imkan verin, oturdukları mekanın fotoğrafını paylaşmak yerine, mekanın kendisini görmelerini sağlasınlar. Müşteri yer bildirimlerinde sanal turunuzun yer alması sizi binlerce insana ulaştıracaktır.
Aynı şekilde tekstil işi ile uğraşıyorsunuz. Bırakın düz klasik fotoğraflar ile ürünlerinizin tanıtımını yapmayı. Gençler internet alışverişinde alacakları ürünleri detaylı incelemek hissetmek istiyor. Klasik fotoğraflar ile o gençlere yetemiyorsunuz. Sanal ürün uygulaması ile ürünlerinizi daha doğru daha etkili şekilde hedef kitlenize ulaştırın. Onların bu çalışmaları sosyal medya hesaplarından paylaştıklarında genişleyecek hedef kitlenizi düşünün.
Unutmayın ki; genç nesil, hoşuna giden ve fayda sağlayacak şeyleri paylaşmaktan hiç kaçınmıyor.

İşletmeniz ne olursa olsun, sanal tur, sanal ürün lüks değil gelecek için bir ihtiyaçtır.

Sohbeti başlat
Bize yazabilirsiniz
Merhaba,
size nasıl yardımcı olabiliriz?